Ömer Özkan'ýn yazdýðý "Divan Þiirinin Penceresinden Osmanlý Toplum Hayatý" kitabý, Osmanlý'nýn kuruluþ ve yapýlanma sürecine denk gelen 14. ve 15. yüzyýl divan þiirinin önde gelen örneklerini inceleyerek, o dönemin bir tablosunu çýkarýyor. Özkan, Divan þiirinin sanýldýðý gibi toplum ve sosyal hayat üzerine hiçbir þey söylemeyen bir edebiyat olmadýðýný anlatýyor.
Divan þiirinin Arapça ve Farsça unsurlarý yoðun þekilde bulundurmasý, þairlerin asýrlar boyu belli mazmunlarý tekrar etmeleri, halkýn kullandýðý gündelik dilden ayrý özellikler göstermesi nedeniyle; hayattan ve halktan kopuk olduðu ithamlarýna maruz kaldýðýný anlatan eden Özkan, son dönemlerde bu düþüncenin deðiþtiðini ifade ediyor. Divan þiiriyle Osmanlý sosyal hayatý arasýnda sýký baðý göz önüne seren kitapta, þairlerin beyitlerinde iþaret ettiði günlük hayattaki adetler, inanýþlar, meslekler, cezalandýrma biçimleri, bayram adetleri, ruhani varlýklarla ilgili inanýþlar, musiki makamlarý, spor, hastalýklar, ve tedavi yöntemleri, giyim kuþam gibi çok geniþ bir alanda bilgi ediniyoruz.
Mesihi'nin "Bad-ý deyden hak-i payine þikayet kýlmaða/ Baþýna güllerden ateþ yakdý bugün gülsitan" beyiti, gülbahçesinin kýþ rüzgarýndan þikayetlenmek için baþýna ateþ yakdýðýný anlatmakla birlikte, zulüm gören halkýn, dikkat çekerek dert dinletmek amacýyla, padiþahýn, vezirlerin, valilerin geçeceði yol üzerine baþlarýnda ot, hasýr, paçavra gibi þeyleri yakarak durmak gibi bir adeti olduðunu ve bunun "baþta ateþ yakmak" olarak anýldýðýna iþaret ediyor. Necati'nin "Gömmiþ beline denlü yere ki ide siyaset / Ne eyledi aceb çarh-ý sitem-gara benefþe" beyiti; menekþe çiçeðinin iþlediði suç nedeniyle idam edilmek üzere, yarý beline kadar gömülmüþ bir suçlu gibi tasavvur edilmesinin yaný sýra devrin cezalandýrma yöntemlerinden birini "yarý beline kadar gömme"yi bize anlatýyor.
Evlat edinilecek olan kiþilere uygulanan bir adet olan, evlat edinilecek kimsenin çýplak tenleri üzerine gömlek giymeleri veya gömleðin yakasýndan geçirilmeleri merasimi olan "yakadan geçirmek" Burhaneddin'in beyitinde aþýk sevgilinin yakasýndan ay gibi doðup giderken yer bulmuþ: "Dil yahasýndan togan ay ne acayib ay idi / Boyuma gisusý zenciri aceb sevdayidi" Mehtapta keten ve gül kurutulmasý da önceden yaygýn olan bir inanýþmýþ. Mehtabýn keten ve kamýþ gibi bitkileri daha çabuk kuruttuðu inanýþý kitapta Necati Bey'e ait olan beyitlerde yer alýyor. "Senin ruþen belün vallah dagýdur düþmaný her dem / Nitekim mah- tab ey meh ezer bagrýný kettanýn" Ayný inanýþ bazý beyitlerde gül yapraðý için kullanýlýyor.